Andalusia
Ispanya ismi Yunanca “Hispania”dan, bu kelimenin de etimolojik olarak “i-schephan-im” yani “çok uzaklardaki yer” anlamı ile Fenike’ceden geldiği düşünülmektedir.
Baskent Madrid’den AVE hizli treni ile Endulus’e ulasilabilir.Sevilla San Pablo havaalanina Istanbul dan pazar pazartesi haric her gun uculabilir.
Endulus , Ispanyolcası ile Andalucia ( Andalu diye okunuyor) veya Ingilizcesiyle Andalusia bir rivayete göre “vandalların diyarı” anlamına, bu ulkede kısa süre hukum sürmüş Vandallardan diğer bir iddiaya gore ise Vizigotların toprak dağıtım felsefesinden “landahlauts” kelimesinden turemistir. Anadolu yla isim benzerligi ilginc bir baglantiyi akla getiriyor!!!
Andalusia yada Endulus bolgesi :
Herodotos’a gore bugünde halen bulunamış efsanevi şehir Tartesus’un peşinden bugünku Malaga yakınlarına gelen Grekler, Fenikeliler, Gotlar’dan biraz dinsel sebepler ile ayrılan ve gocen Vizigotlar... Ama buraya damgasını vuran asıl Magribiler olmuştur. Ziyad oglu Tarik ‘ki adını Ceb-Ul-Tarık olarak bugunku Cebelitarik’a vermiştir ve 700’lerin başından itibaren bu yoreye kimligini kazandıran Islam uygarligini baslatmistir.
Endulus aslından genis ve degişken bir cografyayi kapsamaktadır. Bir yanda Atlas okyanusundan balıkcilik ve denizcilik agırlikli Huelva, Cadiz gibi sehirler, bir yanda Sierra Nevada daglik bolgesi, kayak merkezleri ve dogal parklar, ote yanda meyve, sebze diyarı Akdeniz kiyisinda Almeria, alabildiğine turistik , golf sahaları ve villalarla dolu Costa Del Sol...
Sanayi yatırımları son derece sınırlı olduğundan kırsal kesimdeki tarım sektöründen sonra en fazla talep gören iş sahaları turizm ve kamu sektörüdür.
“İş için Endülüs’ten ilk büyük kitlesel göç hareketi, XIX. Yüzyılın ortalarında, sanayileşmiş Katalonya ile biraz da Bask bölgesine gerçekleşmiştir. Barselona ve çevresi Andalucia’dan gelen işçilerin gettolarıyla kuşatılmıştı. Birbirlerine taban tabana zıt iki kültür kuşağının insanları, arz ve talebin zorladığı bir yakınlaşmayı denediler. Katalanlar, onları “köylü”diyerek aşağıladılar, buna karşılık Endülüslüler de onlara haset ve düşmanlık beslediler.”
“Bugün Endülüs’te ezici çoğunluğun Real Madrid taraftarı olmasının ardında, gurbetteki o ırgatlık yıllarının ezikliği yatar. Barselona’nın Barca’sına karşı, onun en büyük rakibi Real Madrid köklü ve ateşli bir desteğe sahiptir Endülüs’te.”
“İkinci büyük göç dalgası Franco döneminde yaşandı. Bu dönem iş ve aş peşinde koşan Endülüslüler, arayışlarında bir başka rotaya yöneldiler. Önceki olumsuz tecrübeden sonra bu kez Madrid’e yöneldiler.”
“Endülüslülerin Madrid ile kaynaşması Barselona’ya nisbetle daha kolay ve sancısız oldu. Daha sonra ülke kapılarını turizme açtığında, zaten başta flamenko olmak üzere Endülüs etiketli kültür ürünleri en fazla rağbet görenler olacağından, Madridliler de bu katılımı daha gönüllü kabullendiler. Madridliler için söylenen ‘gizli Endülüslü’ tabiri bu yüzden hiç de yanlış sayılmaz.”
Bölgenin en önemli şehirleri arasında Sevilla, Granada, Cordoba, Malaga, Cadiz, Jaen, Almeira, Algeciras yer almakta. Tüm bu şehirler düzgün otobanlar, oldukça yoğun trafikli ana ve tali yollar ve çoğu zaman da hızlı veya normal trenler ile birbirine bağlı durumda. En güney noktada Algeciras’tan feribot ile Afrika’ya, Tanca’ya geçmek de mümkün.
Huelva, Seville, Cádiz, Córdoba, Málaga, Jaén, Granada ve Almería bolgelerinden olusmaktadir.
Huelvas dan baslayalim…
Cristoph Colomb un yola ciktigi The Caravels pier , eski cag kalintilari ile ilgili Ayamonte gorulebilir.
El pato da yemek
--the "iberic" domuz ( bu bolgenin siyah ayakli) muhakkak yenmeli...
Gene Endülüs yaşamına döndüğümüzde aklımıza hemen Boğa güreşi, Flamenko, tapas, Fiestalar, İspanyol şarapları gelmekte.
Endülüs halkı, son derece bugüne bağımlı ve sadece bugün için yaşayan bir halktır.. Öğle vakti 12 Endülüs’te hâlâ sabahtır. Dolayısıyla zamanı belirtirken las doce de la mañana dersiniz yani, sabah saat 12 ve asla o saatte bir restorana gidip yemek yemeyi düşünmezsiniz. Öğle vaktine ancak saat 14.00’den sonra yani yemek zamanıyla birlikte girilir. Bu saat aynı zamanda siestanın da başladığı saattir ve bitiminde artık öğlenin sonuna gelinmiş, öğleden sonra başlamıştır
Cádiz , Cadiz İ.Ö 1100 yıllarında kurulmuş belkide Avrupa’nın en eski şehirlerindendir.Ilginc bir yer tarih deniz sherry fabrikalari dogal parklar san fransisco gibi ….
The Carnival of Cádiz en unlu karnavallardan....
Jaen , zeytin yagi bolgesi ,az degil butun Ispanya nin %65 i buradan cikiyormus…
Sevilla’dan hızlı tren ile Cordoba ya gecilebilir.
Cordoba Roma zamanında Guadalquivir nehri kıyısında gelişerek başkent görevini görmüş ama asıl çıkışını Magribiler devrinde yaşamış. Çevresi de tarihi eserler ile dolu bu şehrin eski şehir diyebileceğimzi kısmı asıl turistik kısmı. Tren istasyonundan 15-20 dk yürüyüş ile ulaşabildiğimiz bu bölümün ilk gezilecek yeri muhteşem cami “Mezquita”. 8.yy da yapılan bu camiye 16.yy’da bir de katedral eklenmiş. Yaklaşık 90 metrelik çan kulesi, portakal ağaçları ile süslü bahçesi, iç yapıda bulunan yüzlerce kolonu ile gerçekten muhteşem bir yer. Çevresinde daracık bir çok Endülüs sokağı, hediyelik eşya satan dükkanlar ve tapasları ile ünlü restoranları olan caminin hemen önünden kalkan at arabaları ile 40-45 dakikalık bir tur yapma şansınız oluyor. Bu tur sırasında şehrin zaman içerisinde yenilenen dokuları arasında kaybolmuş, çeşitli medeniyetlere ait tapınak, kilise, ev ve diğer eserleri görmek mümkün. Bunlardan en güzellerinden biri de nehir üzerindeki tarihi Roma köprüsü, “Puerte Romano”. Mezquita çevresinde Çiçekli sokak, Sinagog, Saray ve meşhur matador El Cordobes’in mezarı ve onu öldüren boğanın derisinin de bulunduğu Boğa müzesi de diğer gezilecek yerler arasında.
Bu bölge İspanya'ya Araplardan çok daha önce gelmiş bir halkın mahallesi, yani Yahudilerin. Onlar Avrupa'da kurulmuş ilk şehir olan Cadiz'i kuran Fenikelilerle gelmişler bu topraklara. Ta ki 1492 'de Katolik Isabel (Diğer bir lakabı olan Kirli Isabel ki, bu lakabın bir öyküsü var. Granada'yı araplardan almak için kuşattığında, şehri alıncaya kadar yıkanmayacağını söylemiş!) ya din değiştirmelerini ya da gitmelerini söyleyinceye kadar. Osmanlı topraklarına da kabul edilen Sefarad Yahudilerinin hikayesi de böyle başlamış.
10 km kadar merkezin dışında ise yüzyıllar evvel yok olmuş ama kalıntıları halen gözüken Medina al Zahara bulunmakta. Cordoba şehrine öğlen yemeğini kapsayacak şekilde yarım günden biraz daha fazla ayırmak yeterli...Cordoba'nın en ünlü yemeği "ajo colorado" patates, biber, soğan, sarımsaktan oluşan bir köy yemeği.
Ozellikle Córdoba da Nisan ve Ekim arası genelde haftasonları yapılan güreşler gerçek bir ritüel. Bu arada Boğa güreşi ile ilgili her müzede tanıtılan efsanevi bir matadordan bahsetmeden geçmemek lazım. Dalida'nın da şarkısını söylediği ünlü torero El Cordobes de bir CORDOBA'lı , Manuel Benitez, bilinen takma adı ile El Cordobes, şan ve zafer dolu bir yaşamın ardından 1947’de bir güreş sırasında Boğa tarafından öldürülmüş.
Galiba bazi bolgelerde yasaklanmis…
Granada da ise ana tema diğer bir gelenek olan Flamenko; kökeni 16-17.yy’da Endülüste yaşayan çingenelerin “juerga” denen eğlence şekillerine dayanıyor. İlgilenenler için çingenelerin (orjinali galiba Farsça çalgı çalan, dans eden anlamına gelmekte) kökenleri 11.yy’da Hindistan’a dayanmakta. Gazneliler ve 2-3 yy sonra Timurlenk tarafından göçe zorlanan bu toplum İber yarımadasına gelmiş. Sadece müzik değil, lirikler, dans ve hatta duruş ve yaşantıya yansıyan bir felsefeyi başlatacak olan çingenelerin ilk yerleşim yerlerinden biri de Granada şehrindeki Albayzin mağaraları.
Gelelim başkent Sevilla’ya…
Eski Romalıların Betis dedikleri daha sonra ise “Büyük Su Yolu anlamına gelen Guadalquivir nehri boyunca uzanan, Keşifler çağının altın şehri ve 1992 Expo ile tekrar itibarını kazanan, çapkınlığı ile dillere destan (aslında Madrid yakınında yaşadığı bilinen bir Kont olan) Don Juan’ın, baştan çıkaran, yürek yakan Carmen’in yaşadığı, Kristof Kolomb’un mezarının bulunduğu ve Don Kişotun yazıldığı Sevilla.
Şehrin 2 temel simgesinden biri Torre Del Oro (Altın Kule) diğeri ise Sevilla Katedrali. İlki nehir turlarınında yapıldığı ve zamanında savunma amaçlı yapılmış bir kule. Şehrin “El Arenal” denen ve zamanında denizcilik merkezi olan yerde. Gene bu bölgede güzel bir boğa güreşi arenası, Magdenala Kilisesi, Güzel Sanatlar Müzesi, Opera binası bulunmakta. Katedral ve çan kulesi “La Giralda” ise eski şehir diyebileceğimiz Santa Cruz bölümünde bulunmakta. At arabası veya yürüyerek gezebileceğiniz bu bölümde Real Alcazar Sarayı, Sevilla Katedrali ve La Giralda ( aslı aslında Araplardan kalan bir minare ama şimdi bir çan kulesi görünümünde ve tırmanılarak kuşbakışı bir Sevilla manzarası görülebilir)bulunmakta. Buradan kısa bir yürüyüş ile dar ama hoş sokaklardan restoran ve alışveriş imkanlarının olduğu kısımlara ulaşılabilir.
Sevilla’da mutlaka görmeniz gereken bir yer ispanyol Meydanı ve Maria Luisa parkı. İspanyol meydanının hemen yanında ise keşiflerden özellikle Amerika’dan gelen bazı eşyaların sergilendiği binalarında olduğu Amerika meydanı var. Biraz ileride Sevilla’nın lüks ve efsanevi oteli Alfonso VIII ( cok ta hakedilmeyen bir unvan ) ve eskiden Carmen’in çalıştığı tütün fabrikasının yerinde ise Üniversite bulunmakta.Bu arada en iyi oteli
Alma Sevilla….
Nehrin karşı kıyısına geçtğinizde eskiden çingenelerin yaşadığı, daracık ve hoş sokakları ve kendine özgü havası ile Triana var. Zamanında ünlü flamenkocuları, boğa güreşçilerinin yetiştiği ve seramik sanatı ile de ünlü bu kısım bugün barları ve karşı kıyıdan şehire bakma şansı veren romantik restoranları mesela Bar el Puerto ile de ünlü. Biraz daha ilerinde Expo 92 ile hayat bulan Cartuja adası var. Burada omnimax sinema, temalı eğlence parkı, güzel roller coasterleri olan
Isla Magica , alışveriş alanı, müzeler gibi seçenekler bulunmakta.
the Archivo General de Indias (General Archive of the Indies) gorulebilir.

Sevilla’da yaşam oldukça rahat; çok sayıda öğünde çok sayıda değişik yemek tadmanız mümkün. Tabii ki en ünlüsü sabah için tost ekmeği üzerinde nefis bir zeytinyağı ile Tostada Con Aceite, İber jambonu, Churros, tortilla, domuz sosisi Salchichon. Öğlenleri ve akşamları ise mutlaka Fritura de Pescados ( karışı deniz ürünleri tabağı),Albondigas, tuzlu balık Pescado a la sal...Yerel spesiyaller izgara veya kizarmis (kalamar, choco (cuttlefish), swordfish, marinated dogfish, and ortiguillas), izgara yada buharda , spinach with chickpeas , Jamón ibérico , lamb kidneys in sherry sauce , snails, caldo de puchero, and gazpacho.Serranito buradaki fast food tipi. Portakali unlu , bu yuzden marmelat vs denenebilir.
Kahvenin içine konulan süt oranına göre değişik isimler aldığını unutmamanız gerek. Sade kahve “solo”, sütlü kahve ise “cafe con leche”.
Mutlaka sherry yani tatlı şaraplardan içmenizi öneririm. “Fino” diye bilinen bu şaraplarda yaklaşık yüzde onbeş alkol var. Mesela Solera ve la Ina iyi markalar arasında. Şaraplar zaten meşhur ama denenebilecek biralar arasında Cruz Campo ve San Miguel var.
Alışveriş için özellikle deri, ayakkabı, hediyelik çeşitleri hem bol hem Türkiye’ye göre oldukça ucuz. 90 euro’yı geçtğinizde %16 oranından başlayıp azalan miktarlarda vergi iadesi alıyorsunuz.
Sevilla’dan 2 saatlik bir tren yolculuğu sizi Antalya benzeri bir şehir olan Malaga’ya getirmekte. İspanyolca ismi ile Costa Del Sol’un yani güneş sahilinin başkenti ilk izlenim olarak aslında pek hoş bir görüntü vermemekte.Ama Malaguena sarkisi burasi icin bestelenmis!!!
Ama istasyondan 15 dakikalık bir yolculuk sizi daha modern bir şehire getirmekte. Çok rahat yürüyerek gezinen bu şehirde bir günlük tur ile tamamını gezmek mümkün. Ana meydan olan Anameda Principal’den şehrin batısınına doğru yürümeye başladığınızda sol tarafınızda alışveriş ve yemek için en uygun cadde olan Larios kalıyor. Buradan geçip ileride oldukça güzel bir yapı olan Katedral’e ulaşılıyor. Katedralin biraz ilerisinde ise aslen Malaga doğumlu olan Picasso’nun müzesi ve ilerisinde ise Merced meydanı var. Bu civardaki dar sokaklarda alışveriş için enteresan yerler karşınıza çıkmakta. Meydandan Alcazabilla caddesine saptığınızda ise muhteşem bir yapı olan Alcazaba Surlarına ve hemen önünde 1950’lilerde keşfedilen Roma Tiyatrosunun kalıntısına ulaşıyorsunuz. Fakat Malaga’nın en güzel yeri bence muhteşem kalesi Gibralfaro; oldukça yüksek olan bu kalenin çıkışında eğer araç ile gidiyorsanız çok güzel evlerin ve kamu tarafından işletilen ve genelde tarihi eserlerin yakınında olan Paradorların birinin önünden geçiyorsunuz. İnişi ise yürüyerek yaparak çok güzel fotoğraflar çekmek mümkün. Özellikle evlerin arasında olan Arena çok muhteşem gözükmekte. Şehrin arenadan hemen sonrasında tüm sahili kilometrelerce plajdan oluşmakta.
Marbella gorulmesi gereken bir sahil kasabasi... Yol üzerinde 2 yerde mola verilebilir ; biri 227 nolu çıkıştaki Krokodil Parkı. Yaklaşık 300 kadar timsahın bulunduğu bu parkta bu inanılmaz hayvanları gerçekten çok deneyimli bir avcı / eğitmen eşliğinde tanımak mümkün hatta küçük sayılabilecek birini elinize alıp poz vermeniz de söz konusu. Diğer ilginç durak ise 222 nolu çıkıştan ulaşabileceğiniz ve sizi yaklaşık 800 metreye taşıyacak teleferik.
Trafiği aşıp Marbella’ya ulaştığınızda ise Avrupanın en lüks yerlerinden birinin karşıladığını kıyafetlerden, arabalardan ve teknelerden anlamanız mümkün. Özellikle Plaza de los Naranjos’da yiyeceğiniz bir gurme yemek sırasında İspanyolca dışındaki lisanları daha çok duyuyor olmak sizi şaşırtmamalı burası gerçekten de İspanyolların çalışıp diğer Avrupa ülkerlerine mensup zenginlerin yaşadığı bir yer. Antonio Banderas burada yasiyormus.
Vizeniz varsa Cebelitarık’da hem efsanevi Kaya’yı (içinde sığınaklar ve savunma amaçlı mağaralar var) görmek hemde teleferik ile tepeden bir boğaz manzarası almak hatta zaman ayırmayı göze alırsanız balina turlarına katılmak mümkün. Yol biraz daha ileride sizi feribot ile Tanca ya '!! geçmenizi sağlayacak Algecerias’a ulaştıracaktır.
Eğer Malaga’dan doğuya yani Costa del Almeira kısmına gitmek isterseniz hedefiniz Nerja olmalı. Burası sahilleri, Avrupa’nın balkonları denen denize dik kayalıkları ve milyonlarca yıl önce oluşmuş ve eski insanlara da ev sahipliği yapmış kilometrelerce uzunluktaki mağaraları ile ünlü. İ.Ö den 25,000 yılında kalma resimler Nerja mağaralarında (bir bölümünü gezilebilir) kendini göstermektedir.
Ayrica Almería salata uretiminde ve meyve uretiminde Ispanya da 1 numaraymis bence gorulmeli ...
Ve Endülüs’teki son durak Binbir Gece Masallarının esin kaynağı Al-Hamra’nın bulunduğu Granada.
Yahya Kemal Gırnata'yı, bir kere görüldükten sonra sürekli hatırlanacak şehir olarak nitelendiriyor.
İspanya’nın kış sporu merkezlerininde bulunduğu Sierra Nevada dağları ile tanışacağımız bu yolculuk bizi aynı zamanda çeşitli Doğal Parklardan da geçirmekte. Çingeneleri ile ün salmış Granada sadece Al-hamra’dan oluşmamakta, şehrin içine eski bölüme girmeyi göz önüne aldığınız yol sizi bir zamanlar camiler ile dolu ama bugün daha çok avlulu evler yani carmenleri ile göz alan Albayzin’e de götürecektir.
Gene eski şehirdeki Katedral’de özellikle Alhamra dan çok güzel gözükmekte.
Evet nedir bu Al-Hamra’nın hikayesi?
Kızıl tepe olarak bilenen bir yerde kurulu Al-Hamra gerçekten hem kapalı hemde açık mekanları ve manzarası ile büyüleyici....
Binbir Gece masallarının bir kopyası ve sahipleri Nasır ailesi için yeryüzünde cenneti tanımlamak amacı ile yapılmış bu muhteşem eserin özellikle Casas Reales denen bölümü, kale kısmı muhteşem. Buraya giriş oldukça sıra beklemeyi gerektiriyor ve önceden BBVA bankası şubeleri aracılığı ile rezervasyon yapmak tavsiye edilir.
Saray bölümü belirli saatlerde günde 2-3 defa açılıyor onun için kendinizi buna göre ayarlamanız şart. İsteyenler için bu eserin hemen yanından bir parador otel mevcut. Alhamra nın bahçe ve tarlalrı ile ünlü olan kısmı ise Generalife isminde ve biraz daha ileride yer alıyor. Burada her yıl dans ve müzik festivalleride düzenlenmekte.
Costa Tropical Costa del sol kadar populer degil ama plaj bolgesi , ayni zamanda kayakta yapiliyor antalya gibi (saklikent)
Gorulmesi gereken yerler Andalusia
1 Sevilla
2 Granada
3 Málaga
4 Torremolinos
5 Marbella
6 Cadiz
7 Córdoba
8 Nerja
9 Jerez de la Frontera
10 Benalmádena
Yapilmasi gerekenler Andalusia
1.Alcazar Sevilla
2.The Alhambra Granada
3.Alcazaba Málaga
4.Beaches Torremolinos
5.Old Town Marbella
6.Beaches & Seafront Cadiz
7.Cathedral / Mosque Córdoba
8.Cuevas Caves Nerja Almeria
9.Bodegas Jerez de la Frontera
10.Markets Fuengirola
11.Alcazaba Almería
12.Cathedral Sevilla
13.The Alhambra Nasrid Palaces Granada
14.Gibralfaro Castle Málaga
15.Calle San Miguel Torremolinos
En cok tavsiye edilen restaurantlar Andalusia
1.Tapas Granada
2.La Posada de Antonio Málaga
3.Casa Eladio Marbella
4.Las Flores Cadiz
5.El Gallo Azul Jerez de la Frontera
6.Bodegas Castaneda Granada
7.El Pimpi's Málaga
8.La Pesquera Marbella
9.El Faro Cadiz
10.Bar Juanito Jerez de la Frontera
Restaurantes-slowfood-2010-2011/spain
Sevilla Notlari
La Carboneria Flamenco Dancing
La Juderia Barrio de Córdoba
Enrique Becerra Restaurant
Meson Don Raimundo Andalusian, Moorish restaurant
Birdie Seville Pub
Abades Bar
Bodegon Torre Del Oro Restaurant
La Estrella Seville Restaurant
Tablao Flamenco Los Gallos Music hall
La Azotea Tapas restaurant
Al Aljibe Restaurant
Villa Luisa various
Jaylu Sea food restaurant
Yemek notlari
Gazpacho , Salmorejo . If
gazpacho is king,
salmorejo is its thicker, more filling queen..
Jamon Iberico Jamon Iberico video
Puntillitas . Crispy, fried baby squid
Olive Oil
Migas . A dish that could be a cousin to cous cous
Jerez . sherry is best-enjoyed in the form of a
rebujito–a 50/50 mix of sherry and Sprite
Andalusia
Iyi yolculuklar Buen Viaje
Cesitli guncel internet sayfalarindan faydalanilarak hazirlanmistir.