22 Aralık 2011 Perşembe

Ancient History 2011 ( Ανξιεντ Ηιστωρυ 2011)

          Her donem bir dile giris dersi :
bu donem Antik Yunanca (Αρχαία Ελληνική γλώσσα) ....  Antik Yunanca ya baslayabilmek icin once alfabeyi gormeliyiz.


yani alpha , beta , gamma , delta , epsilon , zeta , eta , theta , iota , kappa , lambda , mu , nu , xi , omicron , pi , rho , sigma , tau , upsilon , phi , chi , psi ve omega.
bunlara ek olarak antik yunanca da kullanilan vau , digama ( w karsiligi) ; heta ( h karsiligi) ;san ( s karsiligi) ; tsan ( ts karsiligi) ; kopa ( k karsiligi ) ; sampi ( ss ve ts karsiligi ) ile birlesik harfler stigma ( st karsiligi ) ; ou ( u karsiligi ) kullanilmaktadir.

Yunanca'da kullanılan birçok sesin kendine özel harfi yoktur. Mevcut harflerin biraraya gelmesi ile harf bileşikleri oluşur. Yunanca'da bu yöntemle elde edilen 7 harf bileşiği bulunur. Sözcüğün içinde bulunduğu yere göre harfler kendi seslerini de temsil ediyor olabilir.
Sessiz Harf Bileşikleri  ΜΠ , ΝΤ , ΓΚ , ΓΓ , ΓΧ , ΤΣ , ΤΖ , ΓΙ
Sesli Harf Bileşikleri ΑΙ , ΑΪ , ΑΥ , EI , ΕΥ , ΟΙ , ΟΪ , ΟΥ
Sesli harfler uzerindeki vurgular Τόνος (tonos) olarak adlandirilir  gerek sozcugun telaffuzunu, gerek ise anlamını degistirebilir. Iki veya daha fazla heceye sahip tum sozcuklerde vurgu olur.
Tek heceli sozcuklerde ise vurgu kullanılmaz, fakat bu kuralın uc istisnası vardir:
πού (pu): nerede, nereye
πώς (pos): nasıl
ή (i): veya, ya da.
Uc ana fiil cekim turu vardir.
Simdi ( present ) , gelecek ( future ) , AORIST (ACTIVE or MIDDLE)
PERFECT ACTIVE , PERFECT MIDDLE/PASSIVE , AORIST PASSIVE
Isimler, eril, disi ve notr olarak uce ayrılır. Disi isimler η, eril isimler ο, notr isimler ise το artikeli ile belirtilir.

                
                      Genel bir bilgimiz oldu sanirim. Ama asil dil ogrenmenin en buyuk sarti onlar gibi olmaya calismakta gizli.

Helen soz konusu olunca , ilk dikkati ceken antik Yunanlilarin tanrilarini ve kahramanlarini , dogal sartlarinda, kult ve rituellerinde anlatan mitleri  ...

Ogrenilecek dil antik Yunanca olduguna gore , o zamanki sartlari en iyi anlatanlardan dinlemek yada okumak  gerekiyor.

Eserleri gunumuze gelmis  onemli insanlar Homeros , Heredot , Cicero .

Bu kaynaklardan Helen deki yasam tarzi , hayat yapisi hakkinda bilgi sahibi olunduktan sonra dile adapte olmak daha kolay olacak galiba....

Ὅμηρος Homēros un Ἰλιάς, Iliás (Truva savasini anlatan Ilyada si ) ve Ὀδύσσεια, Odusseia ( Odysseus'un İthaka'ya donus yolculugunu Odysseia si  ) , bizim yolculugumuzun basladigi zamanlarda yani yaklasik mo 8. yy gibi yazilmis en onemli kaynaklar...

Odysseia ozet

Ilyada Odyssey gercek metinler

Herodot Herodotus history

Cicero de Divinatione


  Odysseia ( Ὀδύσσεια) ile ilgili genel olarak soylenebilecekler : İlyada'nın devamı niteliğinde olmasi ve Yunan kahraman Odysseus'un Truva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya yaptığı maceralarla dolu uzun yolculuğu anlatmasi ve bunu anlatirken donemle ilgili zengin sosyal nuanslar , psikolojik alcak gonullu bir dil kullanmasi ve bir donemde insanlarin yasami hakkinda ( ozellikle kadin erkek iliskileri) bilgi vermesi ilk akla gelenler…

Odysseia

10 yıl süren savaştan sonra Odysseus'un İthaka'ya dönmesi 10 yılını alır, ve bu 20 yıllık uzaklığında oğlu Telemachus ve karısı Penelope ülkeyi yönetmek ve Penelope ile evlenerek (Odysseus'un öldüğü iddia edilmektedir) İthaka'nın hükümdarı olmak isteyen bir grup soylu ile mücadele etmek zorundadırlar.

Bu uzun sureli savas donusundeki ilgi cekici detay Odysseus , baris sanatini ogrenirken , kadinlarla bas etmek zorunda olmasidir.

Insan yiyen deniz canavari Skylla (Σκύλλα)( müthiş uluyucu canavar, [sesi yeni doğmuş bir eniğin sesini andırır; kendisi ise dev bir canavardır; onu görmekten kimse hoşlanmaz, rastlayan tanrıda olsa]on iki ayağı olup hepsi de biçimsizdir; upuzun altıda boynu ve her birinde birer korkunç başı vardır; her kafada dişler sık ve üst üste üçer sıra üzeredir.) , gizemli tanrica Kalypso (Καλυψώ)( Kalypso, diğer tanrılardan uzakta ıssız bir adada oturur. Bu tanrıçanın yaşam tarzı, ataerkil bir düzene sahip olan Olympos'lulardan farklı olarak anaerkil bir düzeni temsil eder.) , Büyücü tanrıça Kirke ( yolculuk sirasinda , Aiolos'un adasından kovulduktan ve yamyam olan Lastrogonlar ile epey uğraştıktan sonra Odysseus ve arkadaşları Kirke'nin adasına varırlar.Zaman icinde Kirke'nin Odysseus'tan birçok çocuğu olur. Bu çocuklardan biri Telegonos, öteki de Latinos adını taşır. Telegonos'un İtalya'da Tusculum şehrini kurduğu, Latinos'un da Latinlerin kurucusu oldugu varsayilir), cekici kadin Nausikaa ( eve donmeden evvel , ugranan son adanin prensesi , babasi Ithaca ya yolculuk icin sihirli bir gemi verir)  , savas tanricasi Athena (koruyucu olarak ozellikle destanin ikinci yarisinda) ve tabii ki esi Penelope (Πηνελόπη)….






Los Angeles 2011


Los Angeles to go april 2011

Cicada 213- 488 9488

617 S Olive St, Los Angeles, CA 90014
Cross Streets: Between Mercury Ct and W 6th St

Chef: Suzay Cha international
...

Edison 213- 613 0000
 

118 w. 2nd.st #101
LA , CA 90012
 

Bar , lounge
 

Melisse 310 – 395 0881
 

1104 WilshireBlvd.
Santa Monica , CA 90401
 

Chef : Josiah Citrin french
 

Spago 310 – 385 0880

176 N Canon Dr
Beverly Hills, CA 90210

Chef : Wolfgang Puck sea food

Chateau Marmont 323 – 656 1010

8221 SUNSET BOULEVARD
HOLLYWOOD, CALIFORNIA 90046
 

Chef: Carolynn Spence seafood
Bar , lounge
 

Philippe's 
1001 N. Alameda Street
Los Angeles , Ca 90012

breakfast
 

Scarpetta 310 – 860 7800
 

225 N Canon Dr
Beverly Hills, CA 90210
 

Chef : Scott Conant italian
 

Drai’s 323 – 962 1111
W Hollywood
6250 Hollywood Blvd
12th Fl
Los Angeles, CA 90028
 

Club
 

Purple Bar
Standard hotel
 

Angelini Osteria 323 – 297 0070
 

7313 Beverly Blvd,
Los Angeles, CA 90036
Cross Streets: Between N Poinsettia Pl and N Fuller Ave

Chef : Gino Angelini italian

Mastro’s 310 – 888 8782

246 N Canon Dr
Beverly Hills, CA 90210

Brasilian Steakhouse

Il Pastaio 310 – 205 5444
 

400 N Canon Dr
Beverly Hills, CA 90210

Chef : Giacomino Drago Italian lunch
 

Trousdale 310 – 274 7500
 

9229 W. Sunset Blvd.
West Hollywood, CA 90069
 

Bar
 

Playhouse club
 

6506 Hollywood Blvd
Los Angeles, CA 90028


Urasawa

Japanese

218 N Rodeo Dr
Beverly Hills, CA 90210


Chez Panisse

CHINOIS ON MAIN




16 Aralık 2011 Cuma

NYC Kasim / November 2011

New York City


New York ile ilgili yaziyi , devam eden dizilere benzettigim icin , amac sadece guncellemek olacak...
2011 sonbahar kis sezonunda gordugum , duydugum ve arastirdigim konular ve genel bilgilendirme diyebiliriz.
Thy Istanbul New york seferlerinde confort class basladi , uzun yol biraz daha cekilebilir hale geldi ki ben ilk defa Los Angeles a giderken cc ucmustum.
New York a geldiginizde genelde hayati Manhattan adasi icinde geciyordu . Gecen seneden itibaren biraz Brooklyn biraz Queens taraflarina gitmeye basladik ve cok iyi yerler kesfettik    yada tavsiye diyelim  - ozellikle Anthony Bourdain in Travel Channel icin hazirladigi No Reservation programi sayesinde)
No Reservation
Manhattan da kalinacak oteller diger bolgelere gore pahali olmasina ragmen ulasim kolayligi yuzunden tercih edilmeli.Ben bu sefer evde kaldim ama otel tercihlerim Hotel on Rivington , Standard Hotel , The Bowery Hotel , Essex House .
Ulasim icin kesinlikle gunduz metro tercih edilmeli . Gece ise taksi en iyi alternatif gozukuyor.

     Gunluk program sabah sporu ile basliyor , yaklasik 40 blok sahilde manzarayla kosu ve yuruyus (Insanlarin ne kadar spor bagimlisi oldugunu goruyorsunuz).Daha sonra gec kahvalti....
Kahvalti seceneklerim pek degismedi , degisiklikler sadece nerede kahvaltini etmek istediginle ve hava sartlariyla alakali oluyor.Bu sefer hava kuru ve icinize isleyecek kadar soguktu. Hava yuzunden en sevilen alternatif Wholefoods  da yaptirilan sandviclerle Central Park ta yayila yayila yaptigimiz kahvaltiyi denemedim . Diger denemedigim alternatif  Balthazar in pastanesinden aldigimiz limonata ve bagel lari onundeki banklarda yemek…
Yeni acilanlardan Nolita da ki Ferrera yi , Midtown west deki Ess-a –Bagel i Chelsea deki Amy's Bread i denedim .Ama gene de gozbebegim  Lower East side daki Clinton St. Baking Co...
Bunlar disinda gittigim ve duydugum iyi yerler Cafe Gitane , Katz’s , Picnic Market (Harlem) , Cafe Luxemburg , Five Leaves (Brooklyn) , East village deki Veniero's ve Ferrera .
      Kasim ayinin son persembesi burada Thanks giving olarak kutlaniyor ve genelde NYC calisanlari ailelerinin yanina gidince sehirde in cin top oynuyor.
Ben de bir tanidigimizin yemek daveti icin East Hampton Amagansett deki evlerine gittim. Hampton s bilindigi uzere sayfiye yerlerinden biri. Genelde yazlari cok populer. 
      Geri Nyc ye donup gunduz yapilacaklara bakalim : Alisveris , muze ziyaretleri ve tabii ki gene yemek…

Williams-Sonoma benim favori dukkanim.
Uniqlo fiyat kalite olarak iyi bir giyim alternatifi.

Strandbooks guzel bir kitapci .
Russ and daughters iyi bir sarkuteri dukkani.




 Downtown Museums

Bu sefer  New Museum a gittim . Rashaad Newsome’in Video enstelasyonu ilgincti.


Midtown Museums




Uptown Museums





Yemek hic aklimdan cikmadigi icin devamli olarak ne ve nerede yemek konusu tartisiliyor.
Piyasa olan yerler Cipriani downtown , Da Silvano , Pastis gene civil civil.Ama ben gene de
Peking Duck House  Chinatown da dumpling + ordek yemeyi tercih ettim. Pekin ordegi kesim seramonisi muthis...


            Aksam ustu Grand Central Oyster Bar  ya da Balthazar cok fazla cesit istiridye ve midye yemek benim icin bir zorunluluk gibi oldu. Turkiye de yasayan birinin bulamayacagi kadar cesit olunca yaninda guzel bir rose yada beyaz sarapla , ozellikle Kaliforniya menseili  
                                      Northpoint Marsanne 2005 - Mendocino, California
                                      Fleming Jenkins "Victories" 2009 – California

mideyi aksama hazirliyabilirsiniz.
   
        

        Aksam yapilacaklar ise Events sinema , sovlar , konserler ya da restoran bar kombinasyonu…
Ben oradayken Newman Theatre da King Lear , Majestic theatre da Phantom Of The Opera , Metropolitan museum da La Boheme , Broadhurst theatre da Hugh Jackman on Broadway , New york city winery de Martha Wainwright , Carnegie hall Isaac stern auditorium da Jason Mraz vardi
Yemek konusunda benim tercihlerim genelde ulkemizde cok fazla bulamadigimiz lezzetleri tatmak oldugu icin , kisa seyahatlerde klasik yani gitme aliskanligi kazandigimiz yerlerden cok yeni yerleri portfoyume katmak amaci uzerine kurulu.
Boyle olunca Indochine yerine Daniel Humm un Eleven Madison Park ,  Le Bilboquet yerine David Chang in muhtesem lokantasi Momofuku ko Peter Luger in yerine Wolfgang’s yada Brooklyn de ki Fette Sau        tercih ediliyor.Tribeca daki  Locanda Verde hala popularitesini koruyor.China town daki Big Wong iyi bir Cin lokantasi tercihi.Flushing deki Sik Gaek gene olagan ustu. Brooklyn de ki adres Marlow & sons ve yeni yerleri Roman's oluyor.Yemekler calisanlar ve musterileriyle standart ustu  ve bu sene Michelin listesinde…
Michelin den bahsedince bu senenin iyileri listesini de ekleyerek zevklere bir standart getirelim.

Starred restaurants 2012

Gourmand restaurants 2012

Bu listelerde benim her zamanin en iyileri Daniel ,Per Se , Le Bernardin  en ustlerde yer aliyor.
Otel lokantasi sevenler icin muthis manzarali Fransiz Japon fuzyon lokantasi Asiate benim favorim…                                      
Moma nin sik lokantasi The Modern ve Gramercy Tavern de mutlaka gorulmeli.
Pulino's ise guzel bir pazar brunch alternatifi.

Her yere gitmek tabii ki imkansiz . Bu nedenle kayda deger oldugunu duydugum , dusundugum ve daha evvelden gittigim yerleri de ekliyorum.

Burger & Barrel Wine Pub**
Brooklyn deki Dumont **
Shun Lee Palace  *
Union Square Cafe   ***
The Spotted Pig  *
Philippe **
Minetta Tavern **
Leopard at des Artistes  *
The Darby  **
The Lion  *
Bouley  *
Ilili  ***
Kenmare  ***
Chinatown Brasserie  **
Saxon & Parole  *
New Monkey Bar  **
Lovely Day  *
Mr Chow **
Carmines **
Cafe Lalo *
Lucky Cheng *
Striphouse *
Smith and Wollensky *
Megu **
Bar Masa ***
Marea ***
Al Bustan *
5 Napkin *
Jojo **
Nobu **
Hotel Americano *
Sleepnomorenyc  *



                Kulup olarak  ben alistigim yerlere gitmeyi , gittigim yerde de seyretmeyi seviyorum. Ve bu ozelliklere sahip tek yer The Box .

Iste kisa bir New york anlatimi . Aslinda ne kadar anlatsakta yasamak her nasil olursa olsun burada cok guzelll.
Notlar
Asagidaki kaynaklar sehirde olanlarla ilgili bilgileri ve gezi notlarini iceriyor.
http://www.usmagazine.com/

http://nymag.com/agenda/
JALC
Urban daddy
Chow
Momondo
Skyscanner
Neighbourhood Notes NYC






Not Katkilarindan dolayi Mehmet ve Levent e tesekkur ederim
































 

6 Kasım 2011 Pazar

Andalusia 2011

Andalusia

Ispanya ismi Yunanca “Hispania”dan, bu kelimenin de etimolojik olarak “i-schephan-im” yani “çok uzaklardaki yer” anlamı ile Fenike’ceden geldiği düşünülmektedir.

Baskent Madrid’den AVE hizli treni ile Endulus’e ulasilabilir.Sevilla San Pablo havaalanina Istanbul dan pazar pazartesi haric her gun uculabilir.

Endulus , Ispanyolcası ile Andalucia ( Andalu diye okunuyor) veya Ingilizcesiyle Andalusia bir rivayete göre “vandalların diyarı” anlamına, bu ulkede kısa süre hukum sürmüş Vandallardan diğer bir iddiaya gore ise Vizigotların toprak dağıtım felsefesinden “landahlauts” kelimesinden turemistir. Anadolu yla isim benzerligi ilginc bir baglantiyi akla getiriyor!!!

Andalusia yada Endulus bolgesi :

Herodotos’a gore bugünde halen bulunamış efsanevi şehir Tartesus’un peşinden bugünku Malaga yakınlarına gelen Grekler, Fenikeliler, Gotlar’dan biraz dinsel sebepler ile ayrılan ve gocen Vizigotlar... Ama buraya damgasını vuran asıl Magribiler olmuştur. Ziyad oglu Tarik ‘ki adını Ceb-Ul-Tarık olarak bugunku Cebelitarik’a vermiştir ve 700’lerin başından itibaren bu yoreye kimligini kazandıran Islam uygarligini baslatmistir.

Endulus aslından genis ve degişken bir cografyayi kapsamaktadır. Bir yanda Atlas okyanusundan balıkcilik ve denizcilik agırlikli Huelva, Cadiz gibi sehirler, bir yanda Sierra Nevada daglik bolgesi, kayak merkezleri ve dogal parklar, ote yanda meyve, sebze diyarı Akdeniz kiyisinda Almeria, alabildiğine turistik , golf sahaları ve villalarla dolu Costa Del Sol...


Sanayi yatırımları son derece sınırlı olduğundan kırsal kesimdeki tarım sektöründen sonra en fazla talep gören iş sahaları turizm ve kamu sektörüdür.
“İş için Endülüs’ten ilk büyük kitlesel göç hareketi, XIX. Yüzyılın ortalarında, sanayileşmiş Katalonya ile biraz da Bask bölgesine gerçekleşmiştir. Barselona ve çevresi Andalucia’dan gelen işçilerin gettolarıyla kuşatılmıştı. Birbirlerine taban tabana zıt iki kültür kuşağının insanları, arz ve talebin zorladığı bir yakınlaşmayı denediler. Katalanlar, onları “köylü”diyerek aşağıladılar, buna karşılık Endülüslüler de onlara haset ve düşmanlık beslediler.”
“Bugün Endülüs’te ezici çoğunluğun Real Madrid taraftarı olmasının ardında, gurbetteki o ırgatlık yıllarının ezikliği yatar. Barselona’nın Barca’sına karşı, onun en büyük rakibi Real Madrid köklü ve ateşli bir desteğe sahiptir Endülüs’te.”
“İkinci büyük göç dalgası Franco döneminde yaşandı. Bu dönem iş ve aş peşinde koşan Endülüslüler, arayışlarında bir başka rotaya yöneldiler. Önceki olumsuz tecrübeden sonra bu kez Madrid’e yöneldiler.”
“Endülüslülerin Madrid ile kaynaşması Barselona’ya nisbetle daha kolay ve sancısız oldu. Daha sonra ülke kapılarını turizme açtığında, zaten başta flamenko olmak üzere Endülüs etiketli kültür ürünleri en fazla rağbet görenler olacağından, Madridliler de bu katılımı daha gönüllü kabullendiler. Madridliler için söylenen ‘gizli Endülüslü’ tabiri bu yüzden hiç de yanlış sayılmaz.”

Bölgenin en önemli şehirleri arasında Sevilla, Granada, Cordoba, Malaga, Cadiz, Jaen, Almeira, Algeciras yer almakta. Tüm bu şehirler düzgün otobanlar, oldukça yoğun trafikli ana ve tali yollar ve çoğu zaman da hızlı veya normal trenler ile birbirine bağlı durumda. En güney noktada Algeciras’tan feribot ile Afrika’ya, Tanca’ya geçmek de mümkün.

Huelva, Seville, Cádiz, Córdoba, Málaga, Jaén, Granada ve Almería bolgelerinden olusmaktadir.



Huelvas dan baslayalim…

Cristoph Colomb un yola ciktigi The Caravels pier , eski cag kalintilari ile ilgili Ayamonte gorulebilir.

El pato da yemek
--the "iberic" domuz ( bu bolgenin siyah ayakli) muhakkak yenmeli...

Gene Endülüs yaşamına döndüğümüzde aklımıza hemen Boğa güreşi, Flamenko, tapas, Fiestalar, İspanyol şarapları gelmekte.
Endülüs halkı, son derece bugüne bağımlı ve sadece bugün için yaşayan bir halktır.. Öğle vakti 12 Endülüs’te hâlâ sabahtır. Dolayısıyla zamanı belirtirken las doce de la mañana dersiniz yani, sabah saat 12 ve asla o saatte bir restorana gidip yemek yemeyi düşünmezsiniz. Öğle vaktine ancak saat 14.00’den sonra yani yemek zamanıyla birlikte girilir. Bu saat aynı zamanda siestanın da başladığı saattir ve bitiminde artık öğlenin sonuna gelinmiş, öğleden sonra başlamıştır

Cádiz , Cadiz İ.Ö 1100 yıllarında kurulmuş belkide Avrupa’nın en eski şehirlerindendir.Ilginc bir yer tarih deniz sherry fabrikalari dogal parklar san fransisco gibi ….
The Carnival of Cádiz en unlu karnavallardan....

Jaen , zeytin yagi bolgesi ,az degil butun Ispanya nin %65 i buradan cikiyormus…

Sevilla’dan hızlı tren ile Cordoba ya gecilebilir.

Cordoba Roma zamanında Guadalquivir nehri kıyısında gelişerek başkent görevini görmüş ama asıl çıkışını Magribiler devrinde yaşamış. Çevresi de tarihi eserler ile dolu bu şehrin eski şehir diyebileceğimzi kısmı asıl turistik kısmı. Tren istasyonundan 15-20 dk yürüyüş ile ulaşabildiğimiz bu bölümün ilk gezilecek yeri muhteşem cami “Mezquita”. 8.yy da yapılan bu camiye 16.yy’da bir de katedral eklenmiş. Yaklaşık 90 metrelik çan kulesi, portakal ağaçları ile süslü bahçesi, iç yapıda bulunan yüzlerce kolonu ile gerçekten muhteşem bir yer. Çevresinde daracık bir çok Endülüs sokağı, hediyelik eşya satan dükkanlar ve tapasları ile ünlü restoranları olan caminin hemen önünden kalkan at arabaları ile 40-45 dakikalık bir tur yapma şansınız oluyor. Bu tur sırasında şehrin zaman içerisinde yenilenen dokuları arasında kaybolmuş, çeşitli medeniyetlere ait tapınak, kilise, ev ve diğer eserleri görmek mümkün. Bunlardan en güzellerinden biri de nehir üzerindeki tarihi Roma köprüsü, “Puerte Romano”. Mezquita çevresinde Çiçekli sokak, Sinagog, Saray ve meşhur matador El Cordobes’in mezarı ve onu öldüren boğanın derisinin de bulunduğu Boğa müzesi de diğer gezilecek yerler arasında.
Bu bölge İspanya'ya Araplardan çok daha önce gelmiş bir halkın mahallesi, yani Yahudilerin. Onlar Avrupa'da kurulmuş ilk şehir olan Cadiz'i kuran Fenikelilerle gelmişler bu topraklara. Ta ki 1492 'de Katolik Isabel (Diğer bir lakabı olan Kirli Isabel ki, bu lakabın  bir öyküsü var. Granada'yı araplardan almak için kuşattığında, şehri alıncaya kadar yıkanmayacağını söylemiş!) ya din değiştirmelerini ya da gitmelerini söyleyinceye kadar. Osmanlı topraklarına da kabul edilen Sefarad Yahudilerinin hikayesi de böyle başlamış.
10 km kadar merkezin dışında ise yüzyıllar evvel yok olmuş ama kalıntıları halen gözüken Medina al Zahara bulunmakta. Cordoba şehrine öğlen yemeğini kapsayacak şekilde yarım günden biraz daha fazla ayırmak yeterli...Cordoba'nın en ünlü yemeği "ajo colorado" patates, biber, soğan, sarımsaktan oluşan bir köy yemeği.
Ozellikle Córdoba da Nisan ve Ekim arası genelde haftasonları yapılan güreşler gerçek bir ritüel. Bu arada Boğa güreşi ile ilgili her müzede tanıtılan efsanevi bir matadordan bahsetmeden geçmemek lazım. Dalida'nın da şarkısını söylediği ünlü torero El Cordobes de bir CORDOBA'lı , Manuel Benitez, bilinen takma adı ile El Cordobes, şan ve zafer dolu bir yaşamın ardından 1947’de bir güreş sırasında Boğa tarafından öldürülmüş.
Galiba bazi bolgelerde yasaklanmis…

Granada da ise ana tema diğer bir gelenek olan Flamenko; kökeni 16-17.yy’da Endülüste yaşayan çingenelerin “juerga” denen eğlence şekillerine dayanıyor. İlgilenenler için çingenelerin (orjinali galiba Farsça çalgı çalan, dans eden anlamına gelmekte) kökenleri 11.yy’da Hindistan’a dayanmakta. Gazneliler ve 2-3 yy sonra Timurlenk tarafından göçe zorlanan bu toplum İber yarımadasına gelmiş. Sadece müzik değil, lirikler, dans ve hatta duruş ve yaşantıya yansıyan bir felsefeyi başlatacak olan çingenelerin ilk yerleşim yerlerinden biri de Granada şehrindeki Albayzin mağaraları.

Gelelim  başkent Sevilla’ya…

Eski Romalıların Betis dedikleri daha sonra ise “Büyük Su Yolu anlamına gelen Guadalquivir nehri boyunca uzanan, Keşifler çağının altın şehri ve 1992 Expo ile tekrar itibarını kazanan, çapkınlığı ile dillere destan (aslında Madrid yakınında yaşadığı bilinen bir Kont olan) Don Juan’ın, baştan çıkaran, yürek yakan Carmen’in yaşadığı, Kristof Kolomb’un mezarının bulunduğu ve Don Kişotun yazıldığı Sevilla.
Şehrin 2 temel simgesinden biri Torre Del Oro (Altın Kule) diğeri ise Sevilla Katedrali. İlki nehir turlarınında yapıldığı ve zamanında savunma amaçlı yapılmış bir kule. Şehrin “El Arenal” denen ve zamanında denizcilik merkezi olan yerde. Gene bu bölgede güzel bir boğa güreşi arenası, Magdenala Kilisesi, Güzel Sanatlar Müzesi, Opera binası bulunmakta. Katedral ve çan kulesi “La Giralda” ise eski şehir diyebileceğimiz Santa Cruz bölümünde bulunmakta. At arabası veya yürüyerek gezebileceğiniz bu bölümde Real Alcazar Sarayı, Sevilla Katedrali ve La Giralda ( aslı aslında Araplardan kalan bir minare ama şimdi bir çan kulesi görünümünde ve tırmanılarak kuşbakışı bir Sevilla manzarası görülebilir)bulunmakta. Buradan kısa bir yürüyüş ile dar ama hoş sokaklardan restoran ve alışveriş imkanlarının olduğu kısımlara ulaşılabilir.

Sevilla’da mutlaka görmeniz gereken bir yer ispanyol Meydanı ve Maria Luisa parkı. İspanyol meydanının hemen yanında ise keşiflerden özellikle Amerika’dan gelen bazı eşyaların sergilendiği binalarında olduğu Amerika meydanı var. Biraz ileride Sevilla’nın lüks ve efsanevi oteli Alfonso VIII ( cok ta hakedilmeyen bir unvan ) ve eskiden Carmen’in çalıştığı tütün fabrikasının yerinde ise Üniversite bulunmakta.Bu arada en iyi oteli Alma Sevilla….
Nehrin karşı kıyısına geçtğinizde eskiden çingenelerin yaşadığı, daracık ve hoş sokakları ve kendine özgü havası ile Triana var. Zamanında ünlü flamenkocuları, boğa güreşçilerinin yetiştiği ve seramik sanatı ile de ünlü bu kısım bugün barları ve karşı kıyıdan şehire bakma şansı veren romantik restoranları mesela Bar el Puerto ile de ünlü. Biraz daha ilerinde Expo 92 ile hayat bulan Cartuja adası var. Burada omnimax sinema, temalı eğlence parkı, güzel roller coasterleri olan Isla Magica , alışveriş alanı, müzeler gibi seçenekler bulunmakta.
the Archivo General de Indias (General Archive of the Indies) gorulebilir.

Sevilla’da yaşam oldukça rahat; çok sayıda öğünde çok sayıda değişik yemek tadmanız mümkün. Tabii ki en ünlüsü sabah için tost ekmeği üzerinde nefis bir zeytinyağı ile Tostada Con Aceite, İber jambonu, Churros, tortilla, domuz sosisi Salchichon. Öğlenleri ve akşamları ise mutlaka Fritura de Pescados ( karışı deniz ürünleri tabağı),Albondigas, tuzlu balık Pescado a la sal...Yerel spesiyaller  izgara veya kizarmis (kalamar, choco (cuttlefish), swordfish, marinated dogfish, and ortiguillas), izgara yada buharda , spinach with chickpeas , Jamón ibérico , lamb kidneys in sherry sauce , snails, caldo de puchero, and gazpacho.Serranito buradaki fast food tipi. Portakali unlu , bu yuzden marmelat vs denenebilir.
Kahvenin içine konulan süt oranına göre değişik isimler aldığını unutmamanız gerek. Sade kahve “solo”, sütlü kahve ise “cafe con leche”.
Mutlaka sherry yani tatlı şaraplardan içmenizi öneririm. “Fino” diye bilinen bu şaraplarda yaklaşık yüzde onbeş alkol var. Mesela Solera ve la Ina iyi markalar arasında. Şaraplar zaten meşhur ama denenebilecek biralar arasında Cruz Campo ve San Miguel var.

Alışveriş için özellikle deri, ayakkabı, hediyelik çeşitleri hem bol hem Türkiye’ye göre oldukça ucuz. 90 euro’yı geçtğinizde %16 oranından başlayıp azalan miktarlarda vergi iadesi alıyorsunuz.

Sevilla’dan 2 saatlik bir tren yolculuğu sizi Antalya benzeri bir şehir olan Malaga’ya getirmekte. İspanyolca ismi ile Costa Del Sol’un yani güneş sahilinin başkenti ilk izlenim olarak aslında pek hoş bir görüntü vermemekte.Ama  Malaguena sarkisi burasi icin bestelenmis!!!
Ama istasyondan 15 dakikalık bir yolculuk sizi daha modern bir şehire getirmekte. Çok rahat yürüyerek gezinen bu şehirde bir günlük tur ile tamamını gezmek mümkün. Ana meydan olan Anameda Principal’den şehrin batısınına doğru yürümeye başladığınızda sol tarafınızda alışveriş ve yemek için en uygun cadde olan Larios kalıyor. Buradan geçip ileride oldukça güzel bir yapı olan Katedral’e ulaşılıyor. Katedralin biraz ilerisinde ise aslen Malaga doğumlu olan Picasso’nun müzesi ve ilerisinde ise Merced meydanı var. Bu civardaki dar sokaklarda alışveriş için enteresan yerler karşınıza çıkmakta. Meydandan Alcazabilla caddesine saptığınızda ise muhteşem bir yapı olan Alcazaba Surlarına ve hemen önünde 1950’lilerde keşfedilen Roma Tiyatrosunun kalıntısına ulaşıyorsunuz. Fakat Malaga’nın en güzel yeri bence muhteşem kalesi Gibralfaro; oldukça yüksek olan bu kalenin çıkışında eğer araç ile gidiyorsanız çok güzel evlerin ve kamu tarafından işletilen ve genelde tarihi eserlerin yakınında olan Paradorların birinin önünden geçiyorsunuz. İnişi ise yürüyerek yaparak çok güzel fotoğraflar çekmek mümkün. Özellikle evlerin arasında olan Arena çok muhteşem gözükmekte. Şehrin arenadan hemen sonrasında tüm sahili kilometrelerce plajdan oluşmakta.
Marbella gorulmesi gereken bir sahil kasabasi... Yol üzerinde 2 yerde mola verilebilir ; biri 227 nolu çıkıştaki Krokodil Parkı. Yaklaşık 300 kadar timsahın bulunduğu bu parkta bu inanılmaz hayvanları gerçekten çok deneyimli bir avcı / eğitmen eşliğinde tanımak mümkün hatta küçük sayılabilecek birini elinize alıp poz vermeniz de söz konusu. Diğer ilginç durak ise 222 nolu çıkıştan ulaşabileceğiniz ve sizi yaklaşık 800 metreye taşıyacak teleferik.
Trafiği aşıp Marbella’ya ulaştığınızda ise Avrupanın en lüks yerlerinden birinin karşıladığını kıyafetlerden, arabalardan ve teknelerden anlamanız mümkün. Özellikle Plaza de los Naranjos’da yiyeceğiniz bir gurme yemek sırasında İspanyolca dışındaki lisanları daha çok duyuyor olmak sizi şaşırtmamalı burası gerçekten de İspanyolların çalışıp diğer Avrupa ülkerlerine mensup zenginlerin yaşadığı bir yer. Antonio Banderas burada yasiyormus.

Vizeniz varsa Cebelitarık’da hem efsanevi Kaya’yı (içinde sığınaklar ve savunma amaçlı mağaralar var) görmek hemde teleferik ile tepeden bir boğaz manzarası almak hatta zaman ayırmayı göze alırsanız balina turlarına katılmak mümkün. Yol biraz daha ileride sizi feribot ile Tanca ya '!! geçmenizi sağlayacak Algecerias’a ulaştıracaktır.

Eğer Malaga’dan doğuya yani Costa del Almeira kısmına gitmek isterseniz hedefiniz Nerja olmalı. Burası sahilleri, Avrupa’nın balkonları denen denize dik kayalıkları ve milyonlarca yıl önce oluşmuş ve eski insanlara da ev sahipliği yapmış kilometrelerce uzunluktaki mağaraları ile ünlü. İ.Ö den 25,000 yılında kalma resimler Nerja mağaralarında (bir bölümünü gezilebilir) kendini göstermektedir.

Ayrica Almería salata uretiminde ve meyve uretiminde Ispanya da  1 numaraymis bence gorulmeli ...
 
Ve Endülüs’teki son durak Binbir Gece Masallarının esin kaynağı Al-Hamra’nın bulunduğu Granada.
Yahya Kemal Gırnata'yı, bir kere görüldükten sonra sürekli hatırlanacak şehir olarak nitelendiriyor.

İspanya’nın kış sporu merkezlerininde bulunduğu Sierra Nevada dağları ile tanışacağımız bu yolculuk bizi aynı zamanda çeşitli Doğal Parklardan da geçirmekte. Çingeneleri ile ün salmış Granada sadece Al-hamra’dan oluşmamakta, şehrin içine eski bölüme girmeyi göz önüne aldığınız yol sizi bir zamanlar camiler ile dolu ama bugün daha çok avlulu evler yani carmenleri ile göz alan Albayzin’e de götürecektir.
Gene eski şehirdeki Katedral’de özellikle Alhamra dan çok güzel gözükmekte.

Evet nedir bu Al-Hamra’nın hikayesi?
Kızıl tepe olarak bilenen bir yerde kurulu Al-Hamra gerçekten hem kapalı hemde açık mekanları ve manzarası ile büyüleyici....
Binbir Gece masallarının bir kopyası ve sahipleri Nasır ailesi için yeryüzünde cenneti tanımlamak amacı ile yapılmış bu muhteşem eserin özellikle Casas Reales denen bölümü, kale kısmı muhteşem. Buraya giriş oldukça sıra beklemeyi gerektiriyor ve önceden BBVA bankası şubeleri aracılığı ile rezervasyon yapmak tavsiye edilir.
Saray bölümü belirli saatlerde günde 2-3 defa açılıyor onun için kendinizi buna göre ayarlamanız şart. İsteyenler için bu eserin hemen yanından bir parador otel mevcut. Alhamra nın bahçe ve tarlalrı ile ünlü olan kısmı ise Generalife isminde ve biraz daha ileride yer alıyor. Burada her yıl dans ve müzik festivalleride düzenlenmekte.
Costa Tropical Costa del sol kadar populer degil ama plaj bolgesi , ayni zamanda  kayakta yapiliyor antalya gibi (saklikent)


Gorulmesi gereken yerler Andalusia

1 Sevilla
2 Granada
3 Málaga
4 Torremolinos
5 Marbella
6 Cadiz
7 Córdoba
8 Nerja
9 Jerez de la Frontera
10 Benalmádena

Yapilmasi gerekenler Andalusia

1.Alcazar                                      Sevilla
2.The Alhambra                            Granada
3.Alcazaba                                    Málaga
4.Beaches                                      Torremolinos
5.Old Town                                   Marbella
6.Beaches & Seafront                    Cadiz
7.Cathedral / Mosque                    Córdoba
8.Cuevas Caves  Nerja                  Almeria
9.Bodegas                                     Jerez de la Frontera
10.Markets                                   Fuengirola
11.Alcazaba                                  Almería
12.Cathedral                                 Sevilla
13.The Alhambra Nasrid Palaces  Granada
14.Gibralfaro Castle   Málaga
15.Calle San Miguel   Torremolinos

En cok tavsiye edilen restaurantlar Andalusia

1.Tapas                           Granada
2.La Posada de Antonio   Málaga
3.Casa Eladio                  Marbella
4.Las Flores                    Cadiz
5.El Gallo Azul   Jerez de la Frontera
6.Bodegas Castaneda      Granada
7.El Pimpi's                     Málaga
8.La Pesquera                 Marbella
9.El Faro                        Cadiz
10.Bar Juanito                 Jerez de la Frontera

Restaurantes-slowfood-2010-2011/spain

Sevilla Notlari

La Carboneria                        Flamenco Dancing

La Juderia                              Barrio de Córdoba

Enrique Becerra                     Restaurant

Meson Don Raimundo           Andalusian, Moorish restaurant

Birdie Seville                          Pub

Abades                                  Bar

Bodegon Torre Del Oro         Restaurant

La Estrella Seville                   Restaurant

Tablao Flamenco Los Gallos  Music hall

La Azotea                              Tapas restaurant

Al Aljibe                                 Restaurant

Villa Luisa                               various

Jaylu                                   Sea food restaurant
Yemek notlari

Gazpacho , Salmorejo . If gazpacho is king, salmorejo is its thicker, more filling queen..

Jamon Iberico                      Jamon Iberico     video

Puntillitas . Crispy, fried baby squid

Olive Oil

Migas . A dish that could be a cousin to cous cous

Jerez . sherry is best-enjoyed in the form of a rebujito–a 50/50 mix of sherry and Sprite

Andalusia


Iyi yolculuklar Buen Viaje


Cesitli guncel internet sayfalarindan faydalanilarak hazirlanmistir.